28/04/2006
Sevgili arkadaşlar,
28 yaşında bir bayanım.ızmir’de yaşıyorum, özel bir şirkette
ithalat dep.da çalışıyorum,şişmanken kimse bana bakmadı,zayıfken de ben onları
beğenmediğim için bekarım:)))
Ne olur anlatacaklarımı iyi dinleyin eğer sokağa çıkmaktan
utanıyorsanız kat kat yağlarınız yüzünden, bacaklarınız birbirine sürtünmekten
pişik olduysa, kendi ailenizin yanında bile utana sıkıla yemek yiyorsanız,
odanız gizlenmiş yemekler/suçluluklar/utançlar ama yine de hiç durmadan
çatlarcasına yemeler cehennemine dönmüşse , sırf pantolonlarınızın fermuarları
kapanmıyor diye üstüne uzun,upuzun,çuval misali penyeler tişörtler giydiğiniz
halde mağazaya gidip yeni bir pantolon almaya utanıyorsanız isteyeceğiniz
bedenin haşmeti yüzünden, hiçbir işe yaramadığı halde karnınızı gün boyu içinize
çekmekten müthiş gaz krampları yaşıyorsanız, sizden 10-15 yaş büyük
adamlar/kadınlar size abla/teyze diye hitap ediyorsa, makyaj malzemesi
alacakken bile utanıyorsanız “sanki makyaj yapsan ne olacak?” tarzı bakışlardan
ve sırf bu yüzden makyaj bile yapmıyorsanız artık, bir erkeğe/kadına değil
sahip olmayı ona bakmayı bile yasaklıyorsanız kendinize, dolabınızın gizli
köşelerinde duran, bir ayin yapar gibi çıkarıp baktığınız, alırken “falancaya
alıyorum” diye aldığınız küçük beden kıyafetler saklıyorsanız onları birgün
giyeceğiniz umuduyla, siz şişmanken içinizde incecik bir kadın/adam yaşıyorsa
ve kabullenmek istemiyorsa XXL olmayı, ve yiyorsanız bunlar başınıza her
geldiğinde, tıkanıncaya, çatlayıncaya, midenizi değil her yönden aç kalmış
ruhunuzu doyurmak isteğiyle yanarcasına yiyorsanız ama doymuyorsa içinizdeki o
aç, o zavallı, o hor görülmüş, o gizli gizli ağlayan, o şişmanladıkça
kırılganlaşan, ama sanki şişmanladıkça dayanma gücü de artacakmış gibi daha da
itilen,dışlanan,paramparça edilen ruh, anlatacaklarımı iyi dinleyin, çünkü
bunların hepsini, hepsinden fazlasını yaşadım ben...
Ama bitti, bitirdim... O günleri her anımsadığımda şu anki
gibi gözlerim dolsa da, bitirdim artık. Ben tam 42 kilo zayıfladım arkadaşlar.
Kolay mıydı? Hayır. Peki çok mu zordu? Yine hayır.
Gerçek anlamda zayıflamaya başladığım güne kadarki zamanı es
geçiyorum, hepiniz bilirsiniz çünkü o malum pazartesiler vs, unutun bunları.
Ben bir Çarşamba günü başladım zayıflamaya.Ama öncesi var.
21 mart 2005 gecesi: Internette malum sörflerimi yapıyorum
bir elimde çikolatamla,google’da aramalar,anahtar cümlelerim hep aynı:
diyet,rejim listeleri,kilo verdim,mucize diyet...Birden farkettim ki şu
diyet,rejim sözcükleri sinirimi bozuyor.Okudukça kocaman kocaman ısırıyorum
çikolatamı hırsla,sanki gelip onu benden alacak şu diyet denen şey,sanki bir
canavar o.. Bunu farkedince “neden diyet ya?” dedim, “ben diyet
yapmayacağım,ben zayıflayacağım”. Bilgisayarı kapattım. Yatağıma
uzandım.Düşündükçe nefret ediyorum diyet,rejim sözcüklerinden,nefret ettikçe
kaçıyorum,kaçtıkça kovalıyorlar beni,bir kbrit kutusu beyaz peynirler,ince bir
dilim kızarmış ekmekler.. Normal zamanda pekala kabul edilebilecek bir dilim
peynir,bir diyet listesinde yeralınca en iğrenç yiyecekten daha iğrenç
görünüyor gözüme.Oysa diyet yapmasam?Yapmayacağım desem,diyet ve rejim
sözcüklerini atıversem kafamdan, kimbilir? Böyle garip düşüncelerle
uyuyakalıyorum.
22 mart Salı günü,kızarmış ekmek kokusuyla uyandım,annem
mutfakta,her zamanki kahvaltı menümü hazırlamış,bir dilim kızarmış ekmek+1
salatalık+ 1 domates+ bir kibrit kutusu beyaz peynir.. Şişmanlar
bilirler,ailenizdeki herkes bir diyet uzmanıdır,kendince bir diyet uygulatır
size mutlaka.Akşamki düşünceler geldi aklıma.Gittim mutfağa “ben diyet falan
yapmıyorum yeter artık böyle de mutluyum”dedim anneme.Sanki yıllardır
uygulattığı sözümona diyet çok işe yaramış da ben hainlik etmişim gibi kızgın
kızgın baktı bana ve “ne halin varsa gör”dedi. Birden o kızarmış ekmek mis gibi
koktu bana:) oturdum karnımı doyurdum(kahvaltı sonrası gizli gizli başka şeyler
yemek zorunda kalmayacağım için rahattım)ve geçtim tv karşısına.kumanda
elimde,zap yapıyorum,ama aklım başka yerlerde,aklımda diyete dahil etmediğim an
mis gibi kokan o kızarmış ekmek,kütür kütür tadını ala ala yediğim o salatalık var,peynir
bile hiç bu kadar beyaz olmamış sanki..tıpkı annemin hiç bu kadar sinirli
olmadığı gibi:)) halbuki bilse onun diyet kahvaltıları sonrası gizlice neler
yediğimi,yaptığım bu “diyet olmayan kahvaltı” için gelip alnımdan öpecek:)) O
22 mart salısı bana birşeyler oldu işte,ya da ben bana,ben beynime birşeyler
yaptım ve düşündüm durmadan.Düşündüm.Kendimle konuştum.
-Zayıflayabilirim.Neden olmasın ki?Yapacağım tek
şey,yiyeceğim şeyleri bir diyetin veya rejimin değil,zayıflama isteğimin
belirlemesi.
-Peki o istek yeterince güçlü mü bende?Hem de dağları
devirecek kadar.
-E o halde,derdim ne ki benim?Derdim kendimi bağımlı ve
mecbur hissetmem.
-Neye karşı?Bana dayatılanlara karşı,içinde diyet/rejim
sözcüğü geçen bütün cümlelere karşı,bir kibrit kutusu beyazpeynirlere karşı
-Yani?Yanisi,beni en çok istediğim şeyi yapabilmekten
alıkoyan şey,beni en çok istediğim şeye ulaştıracak yolun başka yerlerden
geçtiğini zannetmem
_Peki nereden geçiyor ki o yol?
Benden,kendimden,beynimden,herkesin bildiğinden değil benim bildiğimden.Çünkü
bu beden benim.Onun ne istediğini benden daha iyi kim bilebilir,ne
hissettiğini,neyin onu acıttığını,neyin cesaretlendirdiğini...
-Zayıflayabilirim o zaman.Evet,tabi ki,neden olmasın
ki,neden?
Kendimle konuştum durdum bütün gün ve bütün gece.23 mart
sabahı uyandığımda,ne bir diyete/rejime başlama kararı almıştım,ne de o gün
pazartesiydi:)) basit bir çarşambaydı işte.Mutfağa gittim,bir portakalı,bir
elmayı,bir armutu,bir salatalığı,bir avuç çileği(sanırım hormonluydular ama ne
yapayım daha yeni çıkmışlardı ve kıpkırmızıydılar:))) blendıra attım,püre
yaptım ve oturup yedim.Kendime sözüm vardı ama,bu bir diyet değildi.Değildi
işte!!Sadece akşam yediğim makarna yüzünden doluydu midem ve canım sabah sabah
o soğuk meyve püresini çekmişti.O püre yumuşak yumuşak mideme kayarken garip
bir huzur duydum arkadaşlar.”Ben diyet yapmak için değil,mideme destek olmak
için yapıyorum bu hafif kahvaltıyı”düşüncesine inanmıştım çünkü.
Kahvaltıda meyve püresini yedikten kısa bir süre sonra midem
bir kazındı ki sormayın. Deliricem neredeyse. Ama neden delireyim ki? Ne diyet
yapıyorum ne bir şey,niye tutayım ki kendimi? Kalktım usulca,mutfağa
gittim,dolabı açtım,gözüme ilk ilişen kapaklı bir kapta etli biber dolması,çok
da severim,aldım bir tane öyle elimle, tabiri caizse yuttum.Ben onu çiğnemeye
çalışırken ne oldu hatırlamıyorum kapı mı çaldı,telefon mu,annem mi
seslendi,araya bir şeyler girdi işte ve midemin bir sonraki kazıntısını
duyduğumda öğlen olmuştu! Annem sofra hazırlıyor. Bu arada,ailenizdeki herkes diyet
uzmanıdır demiştim ya,aynı zamanda çift kişiliklidir de!Bir yandan mantıları
börekleri kızartmaları koyarlar sofraya,bir yandan “aman şundan az ye bundan
yeme”bilmemne.Annem de mevsimin ilk patlıcanından misler gibi kızartma
yapmış,üstünde sarmısaklı yoğurt,yanında biber patates köfte domates sosu...
Çöktüm bütün haşmetimle masanın başına,annemde yine aynı suçlayıcı bakışlar
üzüntüyle karışık, “bakma bana öyle anne” dedim, “diyet falan
yapmıyorum,yiyeceğim canım ne istiyorsa banane” ışin garibi,kendim de inanarak
söylüyorum bunu, öyle arka planda “yine de az yiyeyim” gibi bir düşünce falan
yok arkadaşlar,arka plandaki tek düşünce,bir gece önceden düşündüğüm şey:
Zayıflayabilirim,yapabilirim! Ama yiyeceğim işte bu kızartmayı çünkü canım çok
istiyor... Ve yedim. Tıkabasa. Artık diyet yapmayacağım düşüncesinin
keyfiyle,tadına vara vara...
Yaklaşık 1 haftayı böyle geçirdim arkadaşlar.ıstediğimi
özgürce yiyerek.Bir haftanın sonunda bir duş sonrası tartıya çıktığımda ibre
93. E bir hafta önce de 93’tü? E herhalde 93 kalacak,ben diyet/rejim yapmıyorum
ki.Tabii ya...
Bir hafta kadar sonra.Nisanın 7’si. Gece 12 suları.Dert
ortağım yastığıma sarılmış düşünüyorum.Şeytan dürtüyor durup dururken,fırlayıp
tartının üstüne çıkıyorum.91 mi??Nasıl ama?Ne diyet ne başka bir şey yaptım
ben,hatta hayatımda ilk defa diyet yapmadım!Yatağa dönüp geçen haftayı kafamdan
geçiriyorum.Farklı olan şey ne?Duramıyorum kalkıp bir sigara yakıyorum ama
ellerim titriyor sevinçten,birşeyler var,birşeyler var ama ne..Buluyorum sonra
ne olduğunu.Başardım,2 kilo zayıfladım,çünkü nefret ettiğim diyeti kovdum kendi
cumhuriyetimden,o diyet ki ne zaman “hadi yap beni”dese arkamdan çivili
sopalarla iterdi beni buzdolabına,marketin cips reyonuna,köşedeki nefis
dürümler satan büfeye.Çünkü o çok uzaklarda ulaşamayacağım yerde duran bir
cansimidi gibiydi,”gel bana tutun kurtul boğulma”derdi ve ben ona her ulaşmaya
çalıştığımda denizin daha derinine daha derinine batardım.Öğrenmem gereken tek
şey çarenin uzaktaki cansimidinde degil kendi kollarımda olduğuydu.Bilinçsizce
öğrenmiştim.Sigaram biterken(içtiğim son sigara oldu)geçirdiğim haftanın
farkını buldum.Bir hafta boyunca kaybetme korkum olmadan yemek yemiştim.Bu
yüzden bilinçsizce değil,doyduğum anı hissederek ve doyduğum an masadan
kalkarak yemiştim.Düşünün arkadaşlar.diyet yapmaya karar verdiğiniz
pazartesilerin öncelerini düşünün,nasıl yangından mal kaçırır gibi yemek
yediğinizi düşünün.Ben çok yaşadım bunu ya siz?Bir keresinde bir pazar günü iki
kere kendimi zorlayarak kusmuştum daha çok yiyebilmek için. Doymayan
midelerimiz değil içimizdeki o aç ruhtur,kendisinden esirgeneceğini anladığı an
daha bir açgözlülükle saldırır normal zamanda belki hiç yemeyeceği şeylere
bile.Çünkü beyin ona “bak bir daha yiyemeyeceksin bunları”sinyalini verir siz
farkında olmadan ve o da yer yer yer,ta ki diyet sudan sebeplerle bir sonraki
pazartesiye ertelenene kadar yer..
Bir sonraki hafta ilk ve son yanlışımı yaptım.
Tartıda gördüğüm –2 kilo beni heyecanlandırmıştı,hangi
şişmanı heyecanlandırmazdı ki?Yanlışım ise farkında olmadan yeniden garip bir
hırsa kapılmak ve o şuursuzca yiyeceklere saldırmayı bekleyen aç ruha açık kapı
bırakmaktı.Hırsım,hadi şundan daha az yiyeyim hadi patates kızartmasına hiç
dokunmayayım diyen o diyetlere alışkın beynim 3. hafta korkunç bir oyun oynadı
bana.Evet tartıda –2.5 kilo gördüm hafta sonunda,evet sevindim bu doğru,hatta o
kadar sevindim ki tartıdan indikten sonra soluğu telefonun başında alıp
sözümona ödül verdim kendime: tam 5 tane kıymalı pide ısmarladım ve bir solukta
yedim.1 litre kola içtim.Üstünden yarım saat bile geçmemişken 2 tane bademli
magnum yedim.Ardından 250 gramdan fazla fındık.Ardından neredeyse kurumuş ve
tüm cazibesini kaybetmiş (ama aç ruhum için ne farkeder ki?) 7-8 dilim
baklava.Sonra öğlenden kalan kısır, sarmısaklı yoğurt, 2 muz... Ne de olsa kilo
verebiliyordum,gene verebilirdim değil mi?öyleyse o maratona yeniden başlayana
kadar bişeyler daha bişeyler daha yesem ne çıkardı ki?ışte arkadaşlar,beynimin
oyununa gelişim böyle oldu.Ama iyi ki de olmuş.Korkunç bir mide bulantısıyla
tuvalete koşup bağıra bağıra kusarken herşeye lanet ettim.Aptallığıma,gözümün
önünde duran gerçeğe o bana o kadar yaklaşmışken sırt çevirmeme,herşeye. ışte
günlük tutmaya o gece başladım. Yazdığım ilk şeyleri aynen aktarıyorum size:
GERÇEK: BEDENıM BEYNıMıN KONTROLÜNDE
SORUN : BEYNıM BEDENıMı ZAYIFLATMAYI REDDEDıYOR
NEDENı: BEYNıME ÖYLE HATALI ŞEYLER YÜKLEMıŞıM Kı O ÇARESıZ
KALIYOR
ÇÖZÜM: BEYNıME BEDENıMı ZAYIFLATMASI ıÇıN ıHTıYACI OLAN
DOĞRU BıLGıLERı YÜKLEMELıYıM
BEYNıME ÖĞRETECEKLERıM:
1-BEN DE ZAYIF OLABıLıRıM.BENıM ıSKELETıM DE ıNCECıK BıR
ıNSANINKıNDEN FARKSIZ!!!.NEDEN ONUNKı DÜZGÜN KASLAR VE YETERLı MıKTARDA YAĞLA
KAPLIYKEN BENıMKı KATMAN KATMAN YAĞLARLA ÇEVRıLı OLSUN Kı?
2-KENDıMı ZAYIFLAMAK ıÇıN KISITLAMAM GEREKMEYECEK,ZATEN
DOĞAL OLARAK OLMASINI BU KADAR ıSTEDıĞıM BıRŞEY ıÇıN NıYE KISITLAMALARA VE
ZORLAMALARA ıHTıYACIM OLSUN?
3-AŞIRI yemek YEMEKTEN ALDIĞIM HAZ GERÇEK BıR HAZ
DEĞıL,O,YAŞAYAMADIĞIM BÜTÜN O ŞEYLERıN YERıNı DOLDURUYOR SADECE
4-YEMEKLER HıÇBıR YERE KAÇMAYACAK,OLDUKLARI YERDE DURACAKLAR,BEN
GEÇıCı BıR SÜRE DAHA FAZLA HAZ ALACAĞIM BıR ŞEYE ULAŞMAK ıÇıN ONLARA ÇOK FAZLA
YOĞUNLAŞMAYACAĞIM
5-BU YEMEKLERE SIRT ÇEVıRECEĞıM ANLAMINA GELMıYOR,HEM NEDEN
SIRT ÇEVıREYıM Kı,ONLARIN NE SUÇU VAR,BUGÜN ŞıŞMANSAM SUÇ YEDıKLERıMDE DEĞıL
YEDıKLERıMıN MıKTARINDAYDI VE MıKTARI BEN AYARLADIM
Arkadaşlar,en başta dediğim gibi zayıflamam çok kolay
olmadı,ama zor da değildi.O geceden sonra bu yazdıklarımı yüzlerce binlerce
defa okumam gerekti.Umutsuzluğa düştüğüm anlarda günlüğümü alıp bunları
okudum,yenilerini yazdım,yaptıklarımı,yanlışlarımı,korkularımı,doğru larımı
yazdım.Ama çok iyi bildiğim bir şey var ki,sanırım ben beynime bu doğruları
yerleştirmeyi başardım kısa bir süre sonra.Arkadaşlar ben herşeyi yedim ama
herşeyi.Sadece beynime az yersem de çok yersem de tadın ve hazzın
değişmeyeceğini;ama az yersem bedenimi inceltirken çok yersem
kalınlaştıracağımı soktum.Mantığım hep şu oldu arkadaşlar:haksızlık etme.. ne
kendine ne bedenine ne de kilolarına(vallahi onlara bile haksızlık
etmedim,bazen onlardan yana oldum:)).. Bakın mesela şöyle açıklayayım.Birgün
oturuyordum,aklıma birden şu mantık geldi:ben bu kiloları alırken oturup durdum
yayıldım durdum ve aldım,peki şimdi gene böyle oturursam nasıl azalsınlar
ki,yani onları oluşturma aşamasında eğer hareketli olsaydım hiç
oluşmayacaklardı değil mi?hem hırsızlık yaptır,hem arka çıkma hapse at
misali.ben onlara haksızlık yaparsam onlar da bana yapar tabii.yürümeye
başladım.gözünüz korkmasın öyle ani bir geçiş değildi,bilirim şişmanlar kadar
nefret eden yoktur spor düşüncesinden,ilk gün 15 dakika yürüdüm
mesela,arttırdım sonra.Neredeyse 2.5-3 saat yürüyordum sonlara doğru.ınanın bir
süre sonra cazip gelmeye başladı temiz havada ciğerlerimi şişire şişire
yürümek,kendimle gurur duymak bunları yapabildiğim için.tavsiyem,mutlaka
yürüyün arkadaşlar,kesinlikle sıkı sarkmamış,haksızlığa uğramamış:) bir beden
istiyorsanız yürüyün.onu şişiren formunu bozan bizdik,düzeltecek olan da
biziz.yapabilirsiniz,tek adım atmaya üşenen ben yaptıysa siz uça uça bile
yapabilirsiniz.yürüyüş göbeğimi de etkiledi,bacaklarımı da,hatta gıdımı
da,bütün vücudu çalıştırıyor.size garanti ediyorum,bir süre sonra zevk
almazsanız yürüyüşten ve onun bedeninize yaptıklarından tekrar şişman olayım.
Hiçbir yerim sarkmadı,kimsenin sarkmaz eğer şişmanlarken yaptıklarınızı
zayıflarken telafi ederseniz ve haksizlık yapmazsanız o güzelim bedeninize.
Düzenleyen: Güldemir Düzenleme Tarihi : 20-03-2009 Düzenleme
Saati :09:07